DAMLATMALI FİLTRELER
Damlatmalı filtreler 1900 yıllarında, İngiltere’nin Birmingham kentinde geliştirilmiştir, İngiltere’de 1893 ve ABD’de 1908 yılında uygulanmıştır. Bu ilk filtreler temas filtreleri olarak çalıştırılmıştır. Atıksu bu filtrelerde dolgu malzemesi ile temas için 6 saat bekletildikten sonra boşaltılarak filtre 6 saat de boş tutulmuştur. Bu kadar uzun süre dinlendirme zamanının gerekliliği yanında tıkanma problemi ve diğer nedenlerle temas filtreleri uzun bir süre uygulama alanında kalamamış ve bunların yerini bugünkü damlatmalı filtreler almıştır.
Burada anlatılmak istenen arıtma genelde bir akarsuda kendi kendine arıtma dediğimiz ve akarsu tabanındaki taşlara tutunarak yaşayan bakterilerin sağladıkları arıtmaya benzerlik gösterir. Damlatmalı Filtre Sistemi doğal olayların suni olarak yaratıldığı bir arıtma sürecidir. Burada organizmalar atıksu içinde bulunan organik maddeleri, yeni hücresel caddelerin sentezi için bir enerji ve malzeme kaynağı olarak kullanır ve ayrıştırırlar. Bu şekilde kompleks bileşiklerden hareketle bir seri biyokimyasal reaksiyon oluşur ve zaman içinde daha basit bileşiklere ayrılarak sonuçta, dengeli son ürünler meydana gelir. Sabit yataklı sistem olarak da tanımlanan damlatmalı filtre sistemlerinde biyofilmde oluşan olay ve reaksiyonların arıtma verimine büyük etkisi vardır. Biyofilm sistemlerinin başarılı kullanımında dolgu malzemeli damlatmalı filtreler yanında biyodiskler de yaygın uygulama alanı bulmuşlardır. Özellikle 1973 – 1974 yıllarında meydan gelen petrol krizi nedeniyle enerji tüketimi düşük olan bu sistem ABD’de yaygın olarak kullanılmaktadır. Biyodisklerin işletme ve bakım masrafları damlatmalı filtrelere ve özellikle aktif çamur sistemlerine göre oldukça düşüktür.
Damlatmalı filtrelerin yapısal ve işletme şekilleri o şekilde olmalıdır ki, atık su içinde bulunan kompleks organik maddelerin hızla biyolojik ayrışması yukarıda verilen koşullar altında meydana gelebilmelidir.
Filtre aerobik mikroorganizmaların oluşumuna ve gelişmesine uygun olmalıdır. Aerobik bir çevre, yani serbest oksijen mevcut olmalıdır. Atıksu içinde yeterli miktarda organik madde bulunmalıdır.
Damlatmalı filtre sistemleri biyolojik arıtmayı sağlayan mikroorganizmaların dolgu malzemesi olarak kullanılan taş, seramik, plastik ve benzeri maddelerden oluşturulan yüzeylere tutunarak biyolojik arıtmayı gerçekleştirdikleri atıksu arıtma sistemleridir. Taş, seramik, plastik gibi maddelerin oluşturduğu dolgu malzemesi oksijen tüketen bakterilerle ve yüksek seviyedeki organizmalarla kaplıdır. Bu organizmalar ortamdaki havanın içinde bulunan oksijeni tüketerek aşağıya doğru akan suyun içindeki organik maddeyi tüketirler.
Damlatmalı filtrelerde duvar yüksekliği dolgunun üst yüzey seviyesinden 1-1.5m yukarıda yapılır. Böylece atıksu zerreciklerinin rüzgar ile taşınmaları engellendiği gibi kış aylarında yüzey soğuktan nispeten korunur.
Klasik dolgu taş, plastik ve diğer dolgu malzemeli damlatmalı filtrelerde tıkanma tehlikesi vardır. Bu nedenle iyi bir ön arıtma gerekmektedir. Damlatmalı filtreye gelen çamur muhtevasının 0,3 mL/L den daha büyük olmaması gerekir. Damlatmalı filtrede oluşan biyokütle belirli bir büyüklüğe eriştiğinde süzülen atıksuyun yarattığı kesme kuvvetinin tesiri ile kendiliğinden kopar, aşağıya doğru akar ve son çökeltim havuzunda tutularak uzaklaştırılır.